110’dan fazla Kur’an suresi ve birçok hadis, kalbin veya bilinçaltının temel önemini kanıtlamaktadır. İşte kısa bir alıntı:

Bismillahirrahmanirrahim

Onlar, (Allah’ın izniyle) anlayacak kalpler ve işitecek kulaklar edinmek için yeryüzünde dolaşmıyorlar mı? Çünkü onları kör eden gözleri değil, göğüslerindeki yürekleridir. (22:46)

Onlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle huzur bulanlardır. Şüphesiz Allah’ı anmakla kalpler huzur bulur. (13:28)

İnsan bedeninde küçük bir et parçası vardır, o iyi olursa bütün beden iyi olur, ama o bozulursa bütün beden bozulur. İşte kalp budur!” (Sahih-i Buhari)

Bilim, bilinçaltının zihnimizden daha önemli, daha hızlı ve daha zeki olduğunu sayısız araştırmayla kanıtlamayı başarmıştır. Buradan şu sonuç çıkarılabilir: Bizler, kalbimize veya bilinçaltımıza tezahür eden şeylerin (duygular, deneyimler, bilgiler) sonucuyuz.

Ancak bu süreç hiçbir şekilde tamamlanmamıştır. Aksine, bilinçaltımızın gelişimi kendi ellerimizdedir. Düşüncelerimizi, sözlerimizi ve eylemlerimizi her gün tükettiklerimizle, çevremizde gördüklerimizle ve hissettiklerimizle şekillendiriyoruz.

Ürünlerimiz İslami ve bilimsel bakış açılarını bir araya getirerek hedefe yönelik veya bilinçaltı olumlu etki yaratabilmektedir.

Gelin hep birlikte bilinçaltının bu büyük gücünü yeniden kontrol edelim ve kullanalım. Kendi yolunuzu çizdiğiniz, kendi hedeflerinizi belirlediğiniz ve dünyanızı daha iyiye doğru değiştirdiğiniz yeni ve daha iyi bir kimlik, çok işlevli ürünlerimizle mümkün olacak inşallah.